Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanları Devrim Demir ve Ahmet Türk, belediyenin güncel durumu hakkında basın mensuplarıyla bir araya geldi. Eş başkanlar, şu ana kadar tespit edilen belediyenin 4 milyar 875 milyon 802 bin borcu olduğunu açıklayarak, “Belediyemizin devredilen taşınmazlara ihtiyacı var. Haksız bir şekilde devredilmiş. Belediye mağdur durumda bırakılmış. Meclis kararlarıyla devredilen veya satılan belediyenin gayrimenkulleriyle ilgili bizler meclis kararlarımızı açacağız. Gerekirse mahkemeye gideceğiz. Taşınmazların iadesi için hukuki süreç başlatılacak” dedi.
Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanları Devrim Demir ve Ahmet Türk, ulusal ve yerel basın mensuplarıyla özel bir otelde kahvaltılı basın toplantısında bir araya geldi. Eş başkanlar Demir ve Türk, belediyenin güncel borç durumu ve belediyenin taşınmazlarının devredilmesi konusunda basın mensuplarına bilgilendirmede bulundu. Basın toplantısında eş başkanların yanı sıra Mardin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mehmet Raci Bilici, Genel Sekreter Yardımcıları, Daire Başkanları ve MARSU Genel Müdürü Mehmet Kılıç hazır bulundu.
Toplantıda ilk önce konuşan Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Devrim Demir, “Bugün buraya gelmemizin nedeni; sizin de bildiğiniz gibi, 8 yıldır partimizin bütün belediyeleri kayyumun işgali altındaydı, kayyumlar tarafından yönetiliyordu ve bu süreç, kendisiyle birlikte birçok tahribat getirdi” diyerek sözlerine başladı. Demir, belediyede en büyük tahribatın, borçların neden olduğu tahribatlar olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti: “Belki medya aracılığıyla ve şuan medyada en çok yer alan mesele, belediyemize yüklenen borçlar meselesidir. Ancak bunların yanı sıra, birçok kültür, sosyal, sanat vb. alanlarda yapılan tahribatlar var. Öncelikle sizinle bu bilgileri paylaşmak istiyoruz, daha sonra ise, borçlar konusunu da arkadaşlarımız sizinle paylaşacak. 2016 Eylülünde Mardin Büyükşehir Belediyesi’nin de dahil olduğu 8 tane ilçeye kayyum atandı, 2019’un Ağustosunda, Büyükşehir Belediyesi dahil, 5 ilçenin belediyesine kayyum atandı ve bu ilçeler 8 yıl boyunca kayyum tarafından yönetilmiştir. Yani Mardin tarihi ve çok kültürlü bir şehirdir. Aynı zamanda Mardin birçok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Ayrıca kültürel, tarihsel ve askeri anlamda derin bir tarihe sahiptir. Bunların izleri rahat bir şekilde görülmektedir. Ancak maalesef bu kadar tarihi ve zengin bir şehir olmasına rağmen, bu zenginliğin muhafaza edilmediğini ve geliştirilmediğini görüyoruz. Bu da bu bölge ve Kürdistan şehirleri üzerinde yürütülen politikayı, açık ve net bir şekilde gözler önüne sermektedir.”
Demir, Kültürel ve sosyal hafıza üzerinde bir çok tahribatın yapıldığına dikkat çekerek, “Nelerin yapıldığını kısa ve öz bir şekilde sizinle paylaşmak istiyorum. Gerçekten Kürdistan’da, topluma hizmet eden kurumlar, kayyumların gelmesinden sonra, bazıları kapatıldı, kapatılmayanların da, içeriğinden uzaklaştırılarak, devletin diğer kurumlarına dahil edilerek, toplumun ihtiyaçlarından uzak bir şekilde kullanılmışlardır. Yine sokak, cadde ve kültürel mekanların Kürtçe, Arapça, Ermenice ve Süryanice isimlerini değiştirerek toplumsal hafızaya saldırılmış ve büyük tahribatlar yapılmıştır. Bu topraklar üzerinde yaşayan halkların dilini değiştirerek tek bir dille halka hizmet verilmiştir. Bu dil de Türkçedir. Yani bilinen tek dil, tek bayrak anlayışının kayyumlar aracılığıyla bu şehirde yürütülmüştür. Yine bu halkın hafızasında yer edinmiş bazı önemli sosyal olaylar vardır. Örneğin Kızıltepe’de, 12 yaşında 13 kurşunla katledilmiş Uğur Kaymaz’ın heykelini kaldırmıştır. Yine 1992 yılında Nusaybin’de Newrozda katledilenlerin heykelleri kaldırılmış, yerine saat kulesi dikilmiştir. Yani bu yaklaşımlarıyla toplumun kültürel hafızasına hem de toplumsal kültürel hafızaya saldırmak istiyorlar” dedi.
“Yine bakıyoruz ki, gerek bu şehirde yapılan kültürel ve sanatsal festivallerde, gerçekten toplumun hafızası olanlar, tamamen ortadan kaldırılmış, yerine toplumla alakası olmayan festivaller yapılmıştır. Örneğin Nusaybin’de iki defa Hamsi Festivali yapıldı. Gerçekten de bu festivallerin toplumsal hafızayla hiç bir alakası yoktur. Yani denizin olmadığı bir şehirde böyle bir festivalin yapılmasının anlamı yoktur. Aynı şekilde bütün kültürel faaliyetlerin önü kapatılmaktadır. Bu şekilde toplumu hafızasız bırakarak, onu kültüründen, varlığından ve kendisi olmaktan uzaklaştırmak istiyorlar” diyen Demir, belediyelerin özgün çalışmalarının her zaman kayyumların hedefi olduğuna işaret etti.
Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Ahmet Türk ise, 31 Mart seçimlerinden sonra 150 milyon paranın belediye hesabında olduğunun ifade edildiğini hatırlatarak, “Evet, doğrudur 150 milyon hesapta para var; ama 5 Nisan’da gittiği zaman bizler mazbatayı aldıktan sonra işçi ve memurların 115 milyon maaşını ödememişler. Bunu ödediği zaman zaten 20-25 milyonluk bir para kalıyor. Ama sanki kasada para varmış gibi gösteriyor. Yine elektrik borçlarının olmadığını söylüyorlar. Oysa bize 8 Mayıs’ta MARSU’ya Dicle Elektrik Müdürlüğünden gelen bir yazı var. Ve şunu söylüyor. 393 milyon lira borcunuzun olduğunu, 170 milyon lirada bu borçtan dolayı eklenen faiz var. Yani toplam 550 milyonu aşan bir borç var. 8 Mayıs’tan bugüne kadar her gün 15 milyon faiz üzerine geliyor. Şu an toplam 600 milyon civarında Dicle Elektriğin borcu var” dedi.
Türk, 8 Mayıs’ta elektriklerinin kesilmesi ile tehdit edildiklerini sözlerine ekleyerek, aradan 10 gün geçtikten sonra elektriklerin kesildiğini belirtti. “Ve biz bunun bir keresinde 3 milyon bir keresinde 10 milyon yatırarak elektriklerin kesilmemesi konusunda tartışmalardan sonra kesintilere son veriliyor.” diyen Türk, şöyle devam etti: “Şimdi 600 milyon borç oluşmuşsa biz 7 Nisan’da göreve başlamışız. 41 günlük belediye başkanlığı dönemimde 600 milyon borç olabilir mi? Şimdi diyor ki geldiklerinden sonra bu borç oluşmuş. Yani 600 milyonluk borç 41 gün içinde oluşmuş. Hangi akıl kabul eder hangi mantık kabul eder. Ki belgeleriyle konuşuyoruz. Daha önce de geldiğimizde kayyumların tahribatlarını belgelerle ortaya koyduk. Yine bu dönemde Denizbank, Vakıfbank, Halkbank ve Ziraat Bankasından krediler alınmış. Denizbank 97 milyon 500 bin, Halkbank 160 milyon, Vakıfbank 320 milyon, Ziraat Bankasından da 350 Milyon krediler çekilmiş.”
‘4 milyar 875 milyon 802 bin borç var’
Türk, bazı belediyelere Büyükşehir Belediyesinden nakit olarak para verildiğini de söyleyerek, “Mesela Midyat Belediyesi’ne 3 sefer 10 Milyon para gönderilmiş. Dargeçit Belediyesi’ne 10 Milyon gönderilmiş. Aynı şekilde Yeşilli Belediyesi’ne de paralar gönderilmiş. Bu suçtur. Elbette ortak projeler yaparsınız. Belediyeler ilçelerle birlikte projelere destek verir. Ama asla ve asla nakit para bir yere göndermez. Elazığ’a bağlı küçük bir belde var. Üçocak Belde Belediyesi. Kayyum 15 milyonluk bir destekte bulunmuş. Elazığ’ın bir beldesindeki belediyeye. Tabi ki buradaki borçları tek tek saymak istemiyorum. Belgeleriyle ortada. Bugün Büyükşehir Belediyesi’nin 2 milyar 260 milyon 493 bin lira borcu var. MARSU’ya baktığımızda 2 milyar 815 milyon 397 bin borcu var. Toplam olarak şu ana kadar belediyenin 4 milyar 875 milyon 802 bin borç ile karşı karşıyayız. Henüz tespit edemediğimiz borçlar da var. Bunlarda eklendiğinde 5 milyarı geçecek bir borç olacağını tahmin ediyoruz. Ve bu borçları devraldık. Şimdi tabi burada yerel basına bilgiler aktarıyorlar. Ve halkın kafasını karıştırmaya çalışıyorlar. Yalan yanlış beyanlarla kendilerini hep savunuyor hem halkı yalan söyleyerek ikna etmeye çalışıyorlar. Buradaki şeyi okuduğunuzda gerçekten aklın almayacağı şeyler var. Evet bunun dışında isterseniz tek tek bu borçları okumak istemiyorum. Bunları zamanla basınla da paylaşabiliriz. Yapılan taşınmaz devirleri akıl almaz bir şekilde hemen hemen belediyenin hiçbir taşınmazını belediyeye bırakmayacak şekilde başka kurumlara devredilmiştir” diye konuştu.
“Bizler bu ilimize hizmet etmek için varız. Halkın iradesi ile seçildik. Kayyumların tahribatlarını ortadan kaldırmak için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz” diyen Türk, bütün ihalelerin şeffaf ve açık olacağını ve bütün çalışmaların halkla ve sivil toplum örgütleriyle paylaşılacağını dile getirdi.
Mardin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mehmet Raci Bilici, kayyum döneminde Mardin Büyükşehir Belediyesi’nin taşınmazlarının devredilmesine ilişkin bilgi verdi.
‘Taşınmazlar için meclisten karar geçireceğiz’
Daha sonra basın mensuplarının sorularını cevaplayan Eş Başkanlardan Ahmet Türk, “Belediyenin projeleri var mı?” sorusuna, “Projelerimiz var ama paramız yok” diye cevapladı. Türk, birçok projelerinin olduğunu ve hayata geçireceklerini dile getirerek, “Bugün en acil olan köy yollarıdır. İçme suyudur. Buna benzer en acil sorumlar gündemimizde var. Bizim durumumuzu halkımız da bildiği için çok büyük projeler bizden beklemiyor halkımız. Su ihtiyacı olan köyler var. Yolları yapılmayan köylerimiz var. Özellikle iktidara yakın köylerde bazı hizmetler yapılmış. Ama DEM Partisini desteklediğini bildiği köylere hizmet götürülmemiş. Bizlerin amacı bu dengeyi sağlamaktır. Zaman içerisinde neler yaptığımızı sizlerle paylaşacağız” dedi.
Gazetecilerin “Kızıltepe ilçesinde otopark yapacak mısınız?” sorusunu cevaplayan Türk, Kızıltepe ve Nusaybin yolu üzerinde bir otopark yapacaklarını ifade ederek, projelerinin olduğunu ancak bunları nasıl hayata geçireceklerinin tartışmalarını yürüttüklerini söyledi.
“Belediye taşınmazların geri iadesine ilişkin bir çalışmanız var mı?” sorusunu yanıtlayan Türk, şöyle konuştu: “Belediyemizin devredilen taşınmazlara ihtiyacı var. Haksız bir şekilde devredilmiş. Belediye mağdur durumda bırakılmış. Tahsis edilen yerler var. Bu tahsisler de doğru değil. Meclis kararlarıyla devredilen veya satılan belediyenin gayrimenkulleriyle ilgili bizler meclis kararlarımızı açacağız. Gerekirse mahkemeye gideceğiz. Taşınmazların iadesi için hukuki süreç başlatılacak. Bu çalışmaları yürüteceğiz. Devredilen taşınmazlar ve tahsis edilen yerler belediyenin fazlası değil, ihtiyaç duyduğu hizmetlerdir. Mesela yasaya baktığınız zaman otoparklar belediyeye aittir. Otoparkların devri bile yasaktır. Ama otoparklar Valiliğe devredilmiş.”
Soru-cevap bölümünden sonra toplantı sona erdi.